SOKAK HAYVANLARININ SAYISININ ARTMASININ SORUMLUSU KİM

Ülkemizde 2004 yılına gelinceye kadar yaklaşık 100 yıla yakın bir süre Tarihimizde kara bir leke olarak yer alacak şekilde insanlar sokak hayvanlarını zehirleyerek, silahla vurarak, dağa, ormana yada “hayırsız ada” olayında olduğu gibi bir adaya atarak açlığa ve birbirlerini yemeye mahkum ederek ÖLDÜRÜP YOKETMEYİ denediler. 

Hayvanları öldürmenin çözüm olmadığının anlaşılması üzerine yetkililer 2004 yılında sokak hayvanlarının sayısını azaltacak yeni bir anlayış geliştirmek üzere bir çalışmalar başlattı. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2004 yılında konunun uzmanlarının ve bilim insanlarının tavsiyesi ile iktidar muhalefet birleşerek KISIRLAŞTIRMA ANA HÜKÜMLÜ 5199 Sayılı Hayvanları Koruma KanunuNU çıkardı. Bu Kanun o tarihte dünyada da örnek bir düzenleme olarak gösterilmiş ve herkes tarafından alkışlanmıştır. 

Ne yazık ki KANUN UYGULANMADI ve 
20 yıldırdır Belediyeler KISIRLAŞTIRMA GÖREVLERİNİ YAPMADILAR. 20 yıl sonda bile yaklaşık 1400 Belediyenin 1200’ünde BAKIMEVİ YOK. Tarım ve Orman Bakanlığı bu GÖREV İHMALİNİ SESSİZCE İZLEMİŞTİR engel olmak yerine.

Bu dönemde kontrolsüz bir şekilde yasal ve merdiven altı HAYVAN ÜRETİM VE SATIŞINA GÖZ YUMULDU;  satın alınan hayvanların SOKAĞA TERKEDİLMESİNE ve kırsal kesimden TORBALAR İÇİNDE ŞEHİRLERE ATILMASIN ENGEL OLUNMADI.

Hayvan dövüşü ve bahis adı altında HAYVANLAR BİRBİRLERİNİ ÖLDÜRMEYE ZORLANDILAR. Bunun için agresif olacak şekilde yetiştirildiler ve üretildiler. İyi dövüşemeyen, yaşlanan ve doğurtulduktan sonra beğenilmeyen bu hayvanlar da SOKAKLARA TERKEDİLDİLER. 

Hayvanlar sokaklarda bir yandan AÇLIK VE HASTALIĞA, bir yandan da insan kaynaklı ŞİDDET VE TECAVÜZE maruz bırakıldılar. 

Bu travmaların etkisiyle az sayıda da olsa yaşanan saldırma vakaları ya da kötü niyetli hayvan düşmanlarının uydurma gerekçelerle şikayet etmeleri nedeniyle belediyeler HAYVANLARI TOPLAYIP DAĞA, ORMANA, OTOBANLARA attılar. 

Bakımevi ve doğal yaşam alanı adı altında etrafı telle çevrili HAYVAN HAPİSHANESİ kuran belediyeler ise KISIRLAŞTIRMAK YERİNE doldur boşalt yöntemini seçtiler! Bu ortak alanlara yavru yetişkin, dişi erkek, küçük büyük ayrımı yapmadan topluca doldurulan hayvanlar yazın ; kızgın güneşe , kışın ; kara yağmura maruz bırakılıp AÇ VE SUSUZ ölümü beklediler. Birbirlerini parçalayıp yemek zorunda kaldılar. Bazen de belediye çalışanlarınca BİLİNÇLİ ŞEKİLDE ÖLDÜRÜLDÜLER!

Tarım ve Orman Bakanlığı tüm bu yaşanan olumsuzluklara da SESSİZ KALMAYA devam etmiştir.

Özetle; Kısırlaştırma Merkezi kurmayan BELEDİYELER ve Kanunu uygulatmak için yeterli çaba göstermeyen TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI sokak hayvanlarının sayısının artmasının asıl sebebidirler! 

Hayvanlar bu sorunun nedeni değil değil aksine bu sorunun MAĞDURUDURLAR.

HAYVAN DÜŞMANLARI ise tüm bu gerçekleri bilinçli olarak görmeyerek; İÇ VE DIŞ ŞER ÇETELERİNİN amaçladığı şekilde toplumu kutuplaştırmak ve hatta sokak çatışmalarına zorlamak için gerçek sorumlular görmeyerek masum sokak hayvanlarını HEDEF YAPMAKTA onlara karşı NEFRET YAYMAKTADIRLAR.

Şimdi sizlere soruyorum ?

Sokak Hayvanları sorun mu mağdur mu

YAZAN : GÜLEN EROL